Geçen hafta TBMM’ye gönderilen yasa tasarısı, Hakkari ve Şırnak’ın ilçeye dönüştürülmesini Cizre ve Yüksekova ilçelerinin ise il yapılması öngörüyor.
Bu plan, torba yasayla meclise gelmeden önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından sokağa çıkma yasakları döneminde de dillendirilmişti.
Tasarıya göre Hakkari’nin adı Çölemerik, Şırnak’ın adı da Nuh olacak.
Bu plana karşı hem Hakkari’de, hem de 14 Mart’ta ilan edilen sokağa çıkma yasağının hâlâ sürdüğü Şırnak’ta gösteriler düzenleniyor.
‘Protestoları sürdüreceğiz’
Hakkarililer ilin ilçe statüsüne dönüştürülmesi kararına tepki göstermek adına Perşembe günü kepenk kapatma ve oturma eylemi gerçekleştirdi.
Şırnaklılar ise ararı protesto etmek için Çarşamba Kumçatı beldesinde büyük bir yürüyüş düzenledi.
BBC Türkçe’ye konuşan Hakkarili iş adamı ve mimar Cemal Erip, bu kararın ‘cezalandırma, yıkım ve sürgün’ anlamına geldiğini savundu.
Cemal Erip, protestolarını sürdüreceklerini söyledi.
Ticaret ve Sanayi Odası’na kayıtlı 500 tüccar ile Esnaf ve Sanatkârlar Odası’na kayıtlı 1000 küçük esnafın olduğunu aktaran Erip, ilin ilçeye dönüşünce ekonomik döngüyü sağlayan küçük esnafın kepenk indireceği görüşünde:
“Burası memur kenti. Valiliğin alınması, ona bağlı 15 resmi kurumun, ona bağlı beş bin memurun, yaklaşık 20 bin nüfusun buradan ayrılması demek.
“Küçük esnafın ekonomik döngüsü bu kesim üzerinden sağlanıyordu. Burada elli kişi çalıştıran esnaf da var. Memur kesimi gidince burada çok büyük bir nüfus etkilenecek ve ister istemez bir göç durumu yaşanacak.”
Cemal Erip ayrıca, ilin coğrafi yapısının bahane edildiğini iddia etti:
“Bu karar güvenlik amaçlı alınan bir karar. Coğrafi konumu ve yapısı bahane ediliyor. Asıl sebep terörle mücadele. Yoksa Hakkari’ye coğrafi olarak benzeyen birçok il merkezi var.”
İran-Irak sınırında yer alan Hakkari’de sınır kapısı var ama kapı kapalı.
Erip sınır ticaretinin açılmasını bekledikleri bir dönemde bu kararla şoke olduklarını belirterek, “Bu karar Hakkari’yi hayalet bir şehre dönüştürecek” dedi.
‘Bu kararda halka danışılmadı’
Hakkari MAZLUMDER (İnsan Hakları ve Mazlumlar İçin Dayanışma Derneği) Başkanı Cengiz Şen de karara tepki gösterip bunun siyasi bir karar olduğunu söyledi.
Cengiz Şen, Hakkari’nin zengin bir tarihi olduğunu ve kentin bu kararla hem tarihten hem de haritadan silinmeye çalışıldığını savundu:
“Bir milletin geleceği masa başında siyasi bir kararla yok ediliyor. Kaderimizle oynanıyor. Bu halka hiçbir şey sorulmadan, geçmişi, tarihi, geleceği üzerinden büyük bir karar alınıyor. Bizim anladığımız bu bir iskan politikası. Çünkü bu kararla en az 70 bin insan ekonomik yalıtılmışlıktan dolayı başka kentlere göç etmeye mecbur bırakılacak.
“Eğer bu yasalaşırsa Hakkari’den on binlerce insan Batı’ya göç edecek. Bu bahanelerle nüfus hareketi yapılmak isteniyor. Sayın Cumhurbaşkanı siyasi bir karar aldı ve bu kararda halka danışılmadı. Kabul etmiyoruz.”
Cengiz Şen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Hakkari ziyaretlerinde yapılan protesto gösterilerini hatırlattı ve şehir halkının bu kararın siyasi bir rövanş olduğuna inandığını belirtti:
“Cumhurbaşkanı geldiğinde esnaf kepenk kapatmış hatta domates fırlatanlar da olmuştu. Elbette bu hareket tasvip edilmez, ama burada AKP’ye de destek çıkmadığı için insanlar sayın Erdoğan’ın bu kararı alırken kin duygusuyla hareket ettiğine inanıyor. Cumhurbaşkanı bunun rövanşını almak için Hakkari’yi haritadan ve tarihten silmek istiyor algısı hakim. Bizler sayın Cumhurbaşkanı’nın burada protesto edilmiş, Hakkari’ye karşı kırgınlık yaşamış olduğuna ve bu yüzden kinle bu kararı aldığına inanıyoruz”.
‘Adı neden Çölemerik oldu?’
Cengiz Şen, Hakkari’nin adının Çölemerik olarak değiştirilmesine de tepkili. “Güvenlik gerekçesiyle bu karar alındı. Belli. İlçeye dönüştürülse de ismi aynı kalmalıydı ama anlaşılan Hakkari’yi tarihten de coğrafyadan da silmek istiyorlar. Bu bir asimilasyon kararıdır” diyor.
“15 Temmuz’dan önce de bölgede birçok ilçede haksızlık ve hukuksuzluk vardı. Şehirler devletin tankı ve topluyla vuruluyordu. Operasyon bitmesine rağmen çatışma yaşanmayan mahallelerde evler yakıldı, yıkıldı. Biz o zaman da bunları söyledik. İlçe halkı bile evine dönemezken, Yüksekova yakılıp yıkılmışken neresine il yapacaksınız?.
İlçe yapılması planlanlanan bir diğer şehir de, 26 yıl önce Siirt’in küçük bir ilçesiyken yine güvenlik nedeniyle il yapılmış olan Şırnak.
Şırnaklılar bu kararı protesto etmek için Şırnak’ta ve Mersin’de yürüyüşler düzenlediler.
Şırnak’taki eylemin katılımcılarından esnaf Tarık Uysal, “Memleket zaten yıkılmıştı, 12 mahallenin yedisi gitmişti. Ama yasaktan sonra bir toparlanma umudu vardı. Eğer ilçeye dönüşürse varolan yoksulluk giderek daha da derinlesecek” dedi.
Son süreçte esnafın yüzde 80’nin iflas ettiğini söyleyen Uysal, birçok Şırnaklının Cizre’de karın tokluguna çalıştığını belirtti:
“60 yaşındaki adam günde 20 lira yevmiye ile çalışmak zorunda. Sehrin büyük bir bölümü yoksul. Sosyal ve ekonomik sonuçları hesaplanarak karar alınmalıydı. Bu çok büyük bir haksızlık” diyerek karara tepki gösteriyor.”
Mersin’deki eyleme katılan Şırnaklı Mesut Balta ise,”Yıkım fazla da olsa insanlar topraklarına dönmek istiyordu. Ama eğer ilçeye dönüştürülürse insanlar hangi ekonomik dinamiklere dayanarak hayatlarını kuracak?” diye sordu.
‘Devlet bunca insanın zararını tanzim edecek mi?’
Mesut Balta kararın Şırnak için felaket olacağı kanısında, Şırnak’ın adının Nuh olarak değiştirilmesine de tepkili:
“Selçuklular döneminde bile burası Şırnak’tı. Hadi kendi kendinize bir karar almış şehri ilçe yapıyorsunuz, peki bu ad değişikliği neden? Halkın ne öyle bir talebi olmuş ne de kabulü.”
1999 yılında Diyarbakır’da kurulmuş olan Şırnak ili ve ilçeleri Derneği (Şivider) Başkanı Aziz Özalp de kararı eleştirdi.
Şırnak’ın, Cizre’den çok küçük olmasına rağmen 26 yıl önce il yapıldığını hatırlatan Özalp, insanların maddi ve manevi zararının tanzim edilmeyeceği endişesini taşıyor:
“Hem Şırnaklı hem de Cizreli hemşerilerimiz bu karardan çok rahatsız. Cizre’nin il yapılması güzel ama bunu Şırnak’tan alıp Cizre’ye vermek şeklinde olmamalıydı. Devlet bunca insanın zararını tanzim edecek mi” diye soruyor.
bbc