Rus Ordusu, Ukrayna ve Suriye gibi dış cephelerde etkili savunma ve taarruz modelleri geliştirirken, ülkedeki askeri ve sivil idareler de ana vatanın müdaafası için yeni bir seferberlik ve olağanüstü hal konsepti üzerinde çalışıyor
9 Eylül’de Rusya ve ABD arasında imzalanan ateşkes anlaşması, 17 Eylül’de ABD öncülüğündeki Batı koalisyonu tarafından Deyrizor’da, IŞİD’e karşı mücadele eden Suriye ordu güçlerine yönelik hava saldırısıyla sabote edildi. 60’tan fazla Suriyeli askerin yaşamına mal olan saldırı bölgede IŞİD’in ilerleyişini kolaylaştırdı.
Rusya 23 Eylül’de ateşkes anlaşmasının tek taraflı olarak fes edildiğini açıkladı.
ABD makamları bu hamleye karşı 3 Ekim’de, 2000 yılından bu yana Rusya ile sürdürülen plütonyum üretimine yönelik ikili konvensiyonu iptal ettiklerini bildirdi.
Bu kararı, Rusya’nın kısa bir süre önce Suriye topraklarına S-300 ve S-400 hava savunma sistemleri konuşlandırmayı öngören hamlesi izledi.
Rus Ordusu son olarak, Rusya topraklarının en batısında, Baltık Denizi kıyısında, anavatanla karasal bağlantısı olmayan Kaliningrad’a 500 km. menzilli hipersonik, nükleer başlıklı Iskander füzelerini konuşlandırdı. Bu karar Rusya’yı çevreleme politikalarına hız veren NATO Avrupa’sında, bilhassa Iskander’lerin doğrudan hedefinde olan Polonya’da panik havası estirdi.
AKTİF SAVUNMA KONSEPTİ
Rus Ordusu’nun Kasım 2015’te, Rus Devlet Başkanı Vladimir Putin’in özel emriyle hayata geçirdiği “Rusya Federasyonu’nun 2016-2020 Savunma Planı” başlıklı askeri plan, Rus Ordusu ve sivil idareler işbirliğinde, anavatanın müdaafası için çelik bir barikat görevi görecek.
Bu yeni aktif savunma konseptine göre, savaş zamanı oblastlar (bölgesel hükümetler), otonom cumhuriyetler ve önemli kentlerdeki içişleri büroları, acil durum bakanlıkları, federal güvenlik büroları ve polis gücü, Rus Savunma Bakanlığı kontrolündeki bölgesel askeri komutanlıklar tarafından idare edilecek. Üst düzey Rus askeri yetkililerin açıklamalarına göre, söz konusu bu yeni askeri idare modeli geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Kafkas Tatbikatı süresince başarıyla test edildi.
SİVİL SAVUNMA VE SEFERBERLİK
Öte yandan, Rusya’daki sivil savunma tatbikat ve faaliyetleri de artarak devam ediyor. Bu tatbikatlarda 40 milyon vatandaşın muhtemel bir savaş tehdidine karşı eğitildiği belirtiliyor. Savunma Bakanlığı ofisi tarafından yapılan bir açıklamada, yerel idarelerle birlikte geliştirilen bu yeni seferberlik modelinin Kafkasya tatbikatının en önemli unsuru olduğunu belirtiyor.
Rus Anayasası’nda yapılan son değişikliklerle, olağanüstü hal durumunda Rus vatandaşlarının, iş yeri, fabrika ve stratejik savunma kurum ve alanlarının kolaylıkla mobilize edilebilmesi hedefleniyor.
TÜM YETKİ ORDUDA
Yapılan değişikliklere göre, savaş halinde her bir bölgesel idare Rus Savunma Bakanlığı tarafından kendilerine tebliğ edilen muayyen görevlerden sorumlu olacak. Bir anlamda, bütün idari yetki adli işlemler dahil olmak üzere ordunun elinde olacak. Stavropol bölgesi, İnguşya, Kırım ve Sivastopol’da gerçekleştirilen tatbikatlarda bu sistemin işlerliği test edildi ve onaylandı.
Savaş döneminde Rusya genelindeki 5 askeri bölgenin her biri iki ayrı departman tarafından yönetilecek: Operasyon ve Stratejik Komutanlık, Savaş Zamanı Askeri Komutanlık. Operasyon ve Stratejik Komutanlıklar kolordu, tümen, tugay, alay ve taburlardaki işleyiş ve operasyon faaliyetlerini düzenlerken, Savaş Zamanı Askeri Komutanlıklar olağanüstü hal, seferberlik ve bölgesel savunma konularında faaliyet yürütecek.
aydınlık
