Avrupa Birliği ilişkileri dondurmaya kalkarsa kendisi zararlı çıkar’
Bugün, Avrupa Parlamentosunun Türkiye ile olan ilişkileri dondurma kararı alacak olmasının Türkiye üzerine bir yaptırımı yoktur. Avrupa Parlamentosu’nun hiçbir kararı Avrupa Birliği ülkelerini de etkilememektedir. Gündemi yalnızca Türkiye ile dolu olan Avrupa Parlamentosu; biraz Avrupa ülkelerinin yaşlı politikacılarını dinlensin, genç politikacıları politikayı öğrensin diye yolladıkları bir meclistir. Avrupa Parlamentosu’nun alacağı karar Avrupa Birliği Konseyinin kararına bir etki yapmaz fakat Avrupa Birliği’ne üye ülkelerin halkları açısından bizim imajımıza zarar verir. Avrupa Birliği’nin bugüne kadar Türkiye ile olan ilişkilerde hep kârlı çıkan taraf olduğunu görmüşüzdür.
- 1996 yılında imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması çerçevesinde 2015 yılına kadar 19 yıllık bir zaman diliminde, Avrupa Birliği Türkiye’den aldığı mallardan 215 milyar euroluk fazla malı Türkiye’ye satmış ve kâra geçmiştir.
- Gümrük Birliği anlaşması çerçevesinde 1996’da Türkiye için uygun görünen 5 buçuk milyar marklık ekonomik yardım Yunanistan’ın vetosu yüzünden ödenmemiştir. Türkiye’de daha sonra bu parayı talep etmemiştir.
- 28 Mart 2016’da imzalanan Geri Kabul Anlaşması çerçevesinde; 2016 yılı için 3 milyar euro ve 2017 yılı için de 3 milyar euroluk yardım öngörülmüştür. Bugüne kadar bu yardımlardan Türkiye’ye ödenen para 176 milyon euro gibi komik bir miktardır.
- Türkiye’ye yönelik vize kalkmamıştır vizenin kalkmamasından en fazla zarar görecek ülke yine Avrupa Birliği’nin kendisidir. Schengen vizesi alan yılda 600 bin Türk, Schengen ülkelerine giderken vize kaldırıldığı takdirde en fazla 1,6 milyon olacağı yönünde hareket edilecektir. Bu gidecek olan insanlarda Avrupa’ya çalışmak için değil para harcamak için gidecek olan orta ve üst sınıf Türklerdir.
Bu açıdan Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye’ye tehditvari bir şekilde uygulamak istediği ilişkileri dondurma kararından zararlı çıkacak taraf yine Avrupa Birliği’nin kendisidir. Avrupa Birliği, 2020-2026 yıllarında öngörülen 7 yıllık bütçede de Türkiye’nin tam üyeliğine yönelik bir para koymamıştır. Bu da Avrupa Birliği’nin Türkiye’yi en erken 2026’ya kadar üye olarak kabul etmeyeceğinin bir göstergesidir. Bu açıdan Cumhurbaşkanı’nın da belirttiği gibi Avrupa Parlamentosu’nun alacağı karar Türkiye’ye etki etmez.
aydınlık
