Suriyeli mülteciler. Akın akın geliyorlar. Aslında Avrupa’ya geçmek istiyorlar. Orada çok rahat yaşayacaklarını düşünüyorlar.
Yıllarca bir sürü kişi Avrupa ülkelerine iltica etti. Ben kürdüm, bana orada kötü davranıyorlar dediler ve bu ülkeler onlara kucak açtı. Bu Suriyeliler ne işlerine yarayacak bilemedikleri için, ve de sayıları çok, istemiyorlar.
Bir ülkeye bu kadar çok sığınmacı alınmasının her türlü problemi yaratması kaçınılmaz. Kültür problemi, azınlık problemi ve sayısız başka problem üzerimize geliyor. Bunu halk olarak görüyoruz.
Basında çok mutlu bir başbakan var. Avrupa ülkelerinin yöneticileri etrafında halka olmuş “biraz daha para verelim, alın bunların hepsini” diyorlar. Bu durumun ülkemiz yararına olmadığı o kadar net ki, artık kendi aralarından bazıları bile “bir ülke bu kadar çok mülteciyi kaldıramaz” diyor. Bizimkiler bir şey demiyor. Para hesabı yapıyor.
Bu adamlar Suriye’den kaçıyor. Değerli bazı devlet adamlarımız (Haberler Sütununda da görebilirsiniz) “Suriye ve Rusya ile anlaşmamız lazım” diyorlar. Başbakan çıkıyor “Savaşa hazırız” diyor. Bu neyin ve kimin savaşı diyoruz biz. Olanları ve söylenenleri duyuyoruz ve çok mutsuz oluyoruz.
Diğer bir önemli konu da, bu alınacak olan paralara ne olacağı. Ülkede şeffaf bir para akışı yok. Neyin parası nereye harcanıyor, kim harcıyor belli değil. Bu durumda gelecek olan para bizi halk olarak sevindiremez, çünkü halka faydası olacak bir para değil bu. Olsaydı bile istemiyorduk, ama yok zaten. Bu kadar mültecinin ülkemiz için ne anlama geldiğini gösteren sosyolojik araştırmalar yapıldı mı? Her akla gelen konuda referandum lafı ediliyor, halka bu mültecileri isteyip istemedikleri soruldu mu? Avrupa ülkeleri kafalarına göre böyle mülteci almaya kalsalar hükümetler düşer.
Bir an önce bölgedeki komşularımızla iyi ilişkiler kurmak ve herkesin geldiği yere dönmesi için halk olarak ne yapabiliriz, bu konuda düşünce üretmeliyiz. Nüfuslar belirli yerlere belirli amaçla yerleştirilirler. Mesela Balkanların işgalinden sonra Anadolu’nun çeşitli yerlerinden halk Balkanlarda yaşamaya yönlendirmişti. Yani iskan politikaları. Şu andaki durum hangi politikaya hizmet ediyor dersiniz? Bunun çözümü kimde? Hükümette olmadığına göre muhalefette mi, halkta mı?
