VEDAT TUNCA / MARDİN
Mardin’de bir süredir yaptığım görüşmelerden aldığım sonucu Aydınlık okurları ile paylaşmak isterken, Rafet Ballı’nın Aydınlık’taki yazısını (14.02.2017) okuyunca tespitlerimle bir uyumluluk gördüm. HDP, DBP’ye oy vermiş ve açılımla bölgede PKK’nın etkisi altına girmiş bölge insanının büyük kısmı bu desteğini çekmiş durumda.
1. Türk Silahlı Kuvvetlerinin yürüttüğü başarılı operasyonun, bölge insanı üzerinde olumlu bir etkisi söz konusu.
2. AKP’nin PKK ile açılımının, bölgeyi getirdiği ve ortaya koyduğu olumsuz süreç AKP’ye oy verenlerde olsun, HDP, DBP’ye oy verenlerde olsun büyük bir tepki görülmektedir.
3. CHP bölge insanlarına güven vermemektedir.
4. Bölge insanının yaşadığı süreçte sorunlarının çözümüne ışık utacak bir güç görülmüyor. AKP’nin hükümet olması ve devlet gücünü elinde bulundurması nedeniyle AKP’ye güvenmese de bölge insanı bundan yararlanmak istiyor.
5. HDP, DBP ‘ye oy vermiş olan bölge insanı HDP veya PKK’nın etkisi ile değil, kendi iradeleri ile Referandumda HAYIR vereceklerini belirtiyorlar.
6. HDP veya PKK’nın herhangi bir boykot kararına nasıl bir tepki verirsiniz soruma, artık HDP ve PKK’ ya güvenmediklerini açıkça belirtiyorlar. Bu nedenle verecekleri oylarda bu örgütlerin bir etkisinin olmayacağını açıklıyorlar.
7. İnsanlar bölgede devlet gücünün getirdiği huzur ve güvenlik istiyor. Bununla birlikte köylüler üretim yapmak, esnaf pazara canlılık getirmek, işsizler de iş için devletten, AKP adına değil, bölge insanlarının tümü adına adil ve eşit bölgeye yardım ve desteğini istiyorlar.
Rafet Ballı’nın ‘AKP-Devlet Bahçeli-Ahmet Türk üçgeni’ yazısında da belirttiği gibi yapılacak referandumda, HDP’ye oy vermiş bölge insanının rolü belirleyici olacaktır.
ERDOĞAN ÜÇ ALANDA ZAAFLI
AKP’deki kararsızlar.
MHP’nin “hayır”cıları.
Önemli bir kısmı zaten HDP’den kopmuş seçmen tabanı.
Bugün HDP’ye oy vermiş seçmen üzerinde duralım.
İki tecrübeyle başlayalım.
İlki: 2010 Anayasa referandumu.
Hatırlansın: AKP’nin yargıyı kontrol etme hamlesiydi.
AKP açık ara kazanmıştı (%58-%42).
İkincisi: 2014 Cumhurbaşkanlığı seçimi.
Erdoğan kıl payı seçildi.
(T. Erdoğan % 51.8, E.İhsanoğlu %38.4, S.Demirtaş %9.8).
Hatırlansın: İkisinde de Erdoğan’ı kazandıran HDP olmuştu.
2010’da: Boykot dediler.
2014’te: Aday çıkardılar.
‘HAYIR’CILARI TERÖRİST GÖSTERME ÇABASI
1979 da Malatya’da Kontrgerilla tarafından gönderilen paketi evine götürüp açtığında bombanın patlaması sonucu çocuğu ve eşiyle birlikte ölen Bağımsız Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu’nun ölümü sonucu 07 Kasım 1979 da yapılan Belediye başkanlığına İşçi Köylü Partisi Avukat Emcet Olcaytu’yu aday göstermişti.
O zaman Türkiye İşçi Köylü Partisi Malatyalı olan tüm gücünü bu seçime katmış, Aydınlık Gazetesi muhabirleriyle çalışma yapmıştı.
Vatan Partisi şu tespiti yapmak zorundadır. Rafet Ballı’nın yazısında belirttiği ve benim de yaptığım görüşmeler sonucu doğru olduğuna katıldığım tespit için ne düşünmektedir. Vatan Partisi, Referandumda Bölge insanının belirleyici rol oynayacağını düşünmekte midir?
Eğer düşünmekte ise, bölge insanına güven verip, onları aydınlatarak oylarını HAYIR‘a odaklaştırmaları nasıl bir çalışma ile başarıya dönüştürülür?
İşte üzerinde durulması gereken konu budur.
Vatan Partisi, Cumhuriyet Halk Partisi ve Saadet Partisi ile görüşerek ortak bir platform ile bölgede güçlü bir çalışma yapmak zorundadır. 1979 Malatya Belediye Başkanlığı seçiminde kullanılan yöntem, burada hayata geçirilebilir.
AKP’nin ‘Hayır’cıları terör örgütleriyle bir arada gösterme girişimi böylece etkisiz kılınacaktır.
1. Aydınlık Gazetesi ve Ulusal Kanal Muhabirleri, (Referandumda bir etkisi olmayacak İzmir, Antalya, Merin muhabirleri ve yöneticileri) (Halk TV yi de bu çalışmaya katarak) bölgede 3 veya dört merkeze karargah kurup sürekli halka görüşmeli ve haber yapmalılar.
2. Aydınlık ve Ulusal Genel yayın Yönetmenleri ve Ulusal Kanal Ankara Büro Diyarbakır’a taşınıp referandum süresince merkezi çalışma yapmalıdır.
3. Vatan Partisi üyesi ve taraftarı olan bölge insanlarını işyerlerinden izin aldırtarak 1979 da olduğu gibi, bölgeye gidip çalışmalarını sağlamalı sıkı disiplinli ve denetimli bir çalışma yürütmelidir.
DOĞRU POLİTİKA ARANIYOR
Referandum sonrası Hayır’ların kazanması sonucu ortaya çıkacak Milli Birlik Hükümeti çalışmasının da zemini böylece oluşturulacaktır.
Bölgede tek tek kişilerin yaptığı çalışmalar bir sonuç almamakta ve doğru kişilere ulaşılamamaktadır. Bölgede doğru politikalar arayan büyük bir kitle bulunmaktadır. Bu kitle yukarıda belirttiğim çalışma sonucu ayağa kalkacaktır.
Doğu Perinçek, Sosyalist Parti Genel Başkanı olarak bölgede yaptığı çalışmalarda bölge halkı tarafından büyük bir coşku ve sevgi ile karşılanmıştı. Fakat bu sevgi ve coşku partiye kazanım olarak dönüştürülmedi. Şimdi bu fırsat söz konusudur. Doğu Perinçek bölge insanı tarafından tanınmaktadır. Vatan Partisi, Aydınlık ve Ulusal Kanal’a burada görev düşmektedir. Bu işin önderliğini samimi ve ciddi bir şekilde ele alıp yürüttükleri takdirde sonuç her şekilde milli güçlerin lehine olacaktır.
aydınlık