İzmir Barosu avukatlarından Ayşın Akyarlı Savatlı, büyük tartışma yaratan YSK’nın mühürsüz oy pusulasının geçerli olduğuna dair kararıyla ilgili çarpıcı bir analiz kaleme aldı.
İşte Ayşın Akyarlı Savatlı’nın o yazısı..
YSK başkanın televizyon kanallarında açıkladığı “sandık kurulu mührü olmayan oy pusulalarının ve zarfların geçerli sayılacağına” dair beyanını destekleyen YSK kararına ulaşılamamaktadır.
16 Nisan 2017 günü, sandıklar açılıp sayım yapılmaya başladıktan sonra, YSK’nın internet sitesinde bir duyuru olarak yer verilen söz konusu açıklama, bugün 12.00 itibariyle sitesinden kaldırılmıştır.
YSK’nın 16 Nisan 2017 tarihli tek bir kararı internet sitesinde bulunmaktadır. 559 sayılı bu kararda şunlar yazılıydı:
Oylamada kullanılan “EVET” mührü seçmenin iradesini yansıtan işaret niteliğinde olup, kanunda yer alan mühürlerden biri yerine diğerinin kullanılmış olması seçmenin iradesini etkileyecek nitelikte görülmediğinden, “EVET” mührüyle mühürlenmiş oy pusulalarının da geçerli sayılmasına,
Oy pusulalarının sandık kurulu mührü ile mühürlenmesinin amacı, oylamada sahte oy pusulası kullanımını engellemek için olup, bu amacı gerçekleştirmeye yönelik mührün sandık kurulu tarafından sehven oy pusulasının ön yüzüne basılmış olması veya arka yüzüne basılmış olmakla birlikte mürekkep fazlalığı nedeniyle ön yüzüne yansımış olması, oy pusulasının geçersiz sayılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden bu nitelikte olan oy pusulalarının geçerli sayılmasına,
Karar örneğinin Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce www.ysk.gov.tr adresinde yayınlanmasına ve il – ilçe seçim kurulu başkanlıklarına Kurum içi elektronik posta ile iletilmesine ve Yüksek Seçim Kurulu kurumsal portalında yayımlanmasına, oybirliği ile karar verilmiştir.
Görüldüğü üzere kararda, sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları ve zarflar ile ilgili hiçbir ifade bulunmamaktadır. Aksine kararın gerekçe kısmında 135/1 sayılı genelgenin 43. Maddesinin c fıkrasında, “Arkasında sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulaları geçerli değildir.” Hükmüne yer verilmektedir. Ayrıca kararda oyların geçerli sayılması için sandık kurulu mührü bulunması şartı korunmuş; sadece mührün önde ya da arkada olması ile ön tarafa yansıması geçersizlik nedeni olarak sayılmayacağı belirtilmektedir. Her iki halde de sandık kurulu mührü bulunması şartı aranmaktadır. Zira sandık kurulu mührü, oy pusulaların ve zarfların seçim günü oy kullanım yerinde hazırlanıp, daha önce başka yerlerde hazırlanmadığını kanıtlamaktadır. Sandık kurulu mührü bulunmaması, oy pusulalarının daha önceden, başka yerde ve seçmenler dışındaki kimselerce oyların hazırlandığı iddiasının gündeme gelmesine neden olabilecektir.
YSK’nın hukuki dayanaktan yoksun, 298 sayılı Seçim Kanunu’na aykırı açıklamasının, sandık kurullarının oy sayım işlemlerinin yanlış ve hukuksuz olmasına yol açtığını düşünmekteyiz. Bu fiili durum, seçim sonuçlarını etkileyecek ölçüde önemlidir.
YSK sandık kurulu mührü olmayan oy pusulaları ve zarfları geçerli sayan bir karar almış ise, bu kararın sayısı nedir?
Karar oy birliği ile mi oy çokluğu ile mi alınmıştır?
559 sayılı YSK kararı internet sitesinde hemen paylaşılmışken, seçim sonuçlarını etkileyecek nitelikteki böylesi bir karar varsa, neden internet sitesine konmamıştır ve kamuoyuyla paylaşılmamıştır? Kaldı ki 559 sayılı kararda sandık mührü bulunması şartı mutlak olarak aranmakta iken bu karardan aynı gün için hangi gerekçeyle tam zıttı şeklinde dönülmüş olabilir?
Açıklama saat kaçta yapılmıştır? O an, YSK’daki evet ve hayır oy dağılım oranları nedir?
Sandık kurulları ile varsa karar hangi yolla paylaşılmıştır?
Türkiye genelindeki tüm sandık kurulları durumdan haberdar edilmiş midir?
YSK’nın böyle bir kararı yoksa olmayan, bir tasarrufun geçersizliği de söz konusu olamayacağına göre, acilen itirazlar bu gerekçeye dayandırılarak oluşturulmalıdır.
Bu talimat ile sandık kurullarının geçersiz sayması gereken oyları geçerli sayar şekilde düzenlediği tutanakların tümü hukuki dayanaktan yoksun hale gelecektir ve açıklanan seçim sonuçları hukuken geçerliliğini yitirecektir. Çünkü söz konusu tutanaklar düzenlenirken, YSK’nın duyurusunu dikkate alan tüm siyasi parti görevlileri ve müşahitler, sandık kurulunun oy sayım işlemelerine şikayet veya itirazda bulunmamış, böylelikle olası kanıtların tutanaklara geçmesi mümkün olmamıştır. Şu an yapılamayacak itirazlar tutanak bazında yapılamayacaktır. İvedilikle siyasi partilerin yasal süre olan 48 saat içinde bu gerekçeye dayanarak, tüm sandıklar bazında itiraz etmeleri gerekmektedir.
Avukat Ayşın AKYARLI SAVATLI
medyafaresi