Murtaza Demir / Odatv
Demokratik Kitle Örgütlerinin (DKÖ) ve demokrat kamuoyunun önünü görebilmesi ve gerçekçi bir strateji oluşturmaları bakımından, CHP kamuoyuna yönelik; tutarlı, makul, detaylı, adam gibi bir rapor yayınlamalıdır…
Demokratik Kitle Örgütlerinin (DKÖ) ve demokrat kamuoyunun önünü görebilmesi ve gerçekçi bir strateji oluşturmaları bakımından, CHP kamuoyuna yönelik; tutarlı, makul, detaylı, adam gibi bir rapor yayınlamalıdır.
– Anımsayın;
Ankara Belediyesi seçimlerini demokratlar kazanmıştı ama YSK mazbatayı İ. Melih Gökçek’e vermişti.
– Eğer YSK seçim yasasına uygun davranıp, usulsüz oyları iptal etseydi bu Referandumu da kazanmış olacaktık ama hiley-i şer ile AKP’yi alelacele “galip” ilan etti ve biz yine kaybettik?
Can alıcı soru şu;
– YSK, kazandığımız her seçimi elimizden alıp AKP’ye verecekse, ‘milli iradeyi’ çöpe atıp yok sayacaksa, siz daha ne kadar boynunuzu büküp ‘tamam’ diyeceksiniz?
Bu durumda toplumu bir daha seçim sandığına davet edebilecek misiniz? Diyelim ki davet ettiniz, ikna edebilecek misiniz?
EVET, NE YAPMALI?
Muhalif demokratlar olarak, umudu tazelemek ve yeşertmek bakımından en azından: “YSK’nın bu saçma sapan kararını gözden geçirmesini, kendini var eden seçim kanununa uymasını, makul, kabul edilebilir, en azından tarafsız gözlemcileri ikna eden bir açıklama yapmasını bekliyoruz” diyebilmeliyiz.
Detayları, küçük hesapları, yararı olmadığını gördüğümüz eski alışkanlıkları bırakıp, bir araya gelmeli; ilmi, akli, kolektif çözüm üretmeliyiz. Siyasi partileri sorumluluğa davet etmeliyiz. Biz yurttaşlar demokrasiyi görece de olsa yaşamış, nimetlerinden yararlanmış, eğitim almış, özgürlüğü tanımış bir birikimden geliyoruz.
Diktatörlüğe, otoriterliğe, tek adam heveslilerine, faşizme teslim olmayız!
Ülkemizin Suriyelileşmesine, yurttaşlarımızın yaban ellerde mülteci durumuna düşmesine seyirci kalmayız!
Ülkemizin nefesinin kesilip, emperyalizm tarafından paylaşılmasına rıza göstermeyiz!
Kim üzerine alırsa onlara söylüyorum; bu durum sürdürülebilir değildir, aklınızı başınıza alın ve bu gayrı meşru duruşunuzu gözden geçirin! Bir an önce dönün!
Sandık, demokrasinin tümü değildir ama belirleyici, yön tayin edici, irade belirleyici unsurlarından biridir. Ve henüz daha meşru bir yöntem bulunamadığından meşrudur. Dolaysıyla sandığa olan umut kaybolursa, yerine kaos, başıboşluk, anarşi ve bilinmezlik hakim olur. Yurttaşlar önünü göremez hale gelir, umut yok olur, güven kaybolur. Sermaye kaçar, işsizlik artar, açlık, terör, mafya sokağa hâkim olur…
Şu oldu;
Daha biz oy çuvallarını Seçim Kuruluna götürmeden sonuçlar, yandaş kanallar aracılığıyla açıklanmaya başlandı. Az sonra YSK Başkanı sonucu ilan etti! Arkasından başbakan ve cumhurbaşkanı ekranlardan “teşekkür” etti…
Ve bitti!
Bu yüzden, meşru olmayan bilinen odalarda bilinen stratejistler kalemiyle yazılan ve dün yandaş tv ekranlarında oynanan tiyatro, gülünç ve iğrençti! Asla ahlaki değildi. Bu oldubittiniz huzur ve istikrar getirmeyecektir. Yasa ve ahlak dışılığa, yüzlerce şaibeye dayalı bu oldubittiyi meşru görmeyeceğiz.
Bu da böylece bilinsin…