Mustafa Ülkü Caner / Yurtgazetesi
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) yüce bir anayasal organdır ve ‘kanunsuzluk’ kelimesiyle yan yana durması düşünülemez.
Ne tam, ne yarım, ne de çeyrek kanunsuzluk ile!
Referandum ile ilgili aldığı kararlar maalesef anayasal değişikliklerin meşruiyetini toplumda şiddetli bir şekilde tartışılır hale getirmiştir.
Yargı, hele yüksek yargı kanunun açık hükmüne rağmen rejim değişikliğinin yolunu açacak siyasi kararlar alma hak ve yetkisine sahip değildir.
Ama oldu!
Büyük sorumluluk altına girildi!
Kanunun açık hükmüne rağmen alınan siyasi nitelikteki kararı ile açık kanun ihlalini “tam kanunsuzluk hali değil” diye açıklayabilen yargıçların olduğu ülkede artık herşey olabilir.
Referandumla ilgili YSK ‘nın tam kanunsuzluk hali yoktur dediği durumu dünyanın herhangi bir hukuk fakültesinde olay sınav sorusu olarak sorulsa, sonuçtan sorumlu YSK üyelerin tümü sınıfta kalır mıydı acaba?
Ne dersiniz?
Hukukçu olarak çok öfkeliyim…
Öfkeli!
Hukuk siyasileşince geriye sizce ne kalır?
İstanbul’un fendi..!
Finans, sanayi ve ticaretin merkezi, medyanın merkezi, giderek de siyasetin merkezi İstanbul…
Tüm reel güç bir merkezde!
Siyasi merkez şimdi halen Ankara…
Anayasaya göre değiştirilmesi bile teklif edilemez maddeler içinde.
16 Nisan referandumunda çıkan EVET ile ülke Başkanlık sistemine geçince Anayasa’nın BAŞKENT ANKARA’dır emri, bu rejim değişikliğine karşı durabilir mi sizce?
Göreceğiz…
15 Temmuz kalkışması gecesi Cumhurbaşkanı Ankara’ya değil, İstanbul Atatürk Havaalanı’na gelmiş ve İstanbul’dan harekâtı yönetmişti.
Darbecilere karşı büyük müşterek miting de İstanbul Yenikapı’da yapılmıştı.
16 Nisan referandumu sonrası meşhur balkon konuşması da İstanbul’da Huber Köşkü’nden yapıldı.
Artık yeni balkonumuz var!
Aslında son 30-40 yılda yaptığımız onca tahribata rağmen İstanbul sırf coğrafi konumundan dolayı bile çok önemli kıymetimiz.
Gerçi referandum sonuçlarına göre İstanbul yüzde 48,6 Evet ile birilerinin gözünde çizik yedi.
Sonuçta AKP-MHP-BBP Evet ittifakı İstanbul’da 58’den 48’e düştü.
Oralarda bir iç ayar operasyonu yapılacaktır herhalde!
Zira en çok Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bilir ki İstanbul’ u kaybetmek, Türkiye’yi kaybetmektir.
Kaldı ki Ankara, İzmir, Antalya, Adana, Mersin, Denizli dâhil çok sayıda büyük kentlerde iktidarın evet cephesi gram adil olmayan referandum sonucu kaybetmişti.
Kimler gider, kimler kalır hep beraber göreceğiz.
Tüm partilerde bir iç düzenleme süreci kaçınılmaz görünüyor.
En azından bu süreçler memlekete HAYIR’lı olsun.
Artık hiç bir şey sürpriz olmaz.
Her şeye hazırlıklı olma zamanı.
