anadoluverumelimedya.com

‘Tarım ülkesi’nde tarım alanı kalmadı’

Türkiye’deki çiftçiler 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’ne toprakları daraltılmış ve yüksek maliyetlere karşı dayanacak güçleri kalmamış olarak giriyor.

Hükümetin tarım sektörünü daraltıcı politikalarıyla zor günler yaşayan çiftçiler 14 Mayıs’ta Ankara’da seslerini duyurabilmek için bir araya geliyor. 81 ilden Ankara’ya gelecek olan on binlerce çiftçi, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü’nde Ankara Tandoğan Meydanı’nda hükümete karşı taleplerini dile getirecek.

Reklam alanı

Gıda fiyatlarında yaşanan sert yükselişlerle birlikte tarım sektörünün sorunları kamuoyunun öncelikli gündemi arasına girmiş durumda. Hükümet gıda fiyatlarında yaşanan sert yükselişleri önlemek için çözümü ithalatta buluyor. Yıllarca ‘tarım ülkesi’ olarak adlandırılan Türkiye’de çiftçiler ve meslek örgütleri ise ithalat adımının yerli küçük üreticileri zora sokacağı uyarısında bulunuyor.

IMF-DB düzeni

IMF-Dünya Bankası (DB) eliyle Türkiye’nin de içinde bulunduğu gelişmekte olan ekonomilerin hepsinde tarımın Gayrisafi Yurtiçi Hasıla’daki payı geriletilmiş durumda. Neoliberal politikaların Türkiye’deki uygulayıcısı olan AKP iktidarları eliyle tarımda ekili alanlar daraltılırken, şirket tarımı öne çıkarılıp küçük üreticiler topraklarını terk etmeye zorlanıyor. Küçük üreticiyi merkezine almayan plansız-programsız adımlarla gıda fiyatlarında yaşanan her yükseliş ithalat lobilerinin kârlarına kâr katıyor. Üretici hak ettiği fiyatlarda ürününü satamazken, aracı zinciriyle tüketiciler sofraya tarım ürünü sokamaz hale geliyor.

4 milyon tarım alanı ‘buhar’ oldu

Tarım sektöründe yaşanan sert daralma süreci devletin istatistiklerine de yansımış durumda. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, 1990 yılında 27 milyon 856 bin hektarlık tarım alanı, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılında IMF-DB dayatmalarının etkisiyle 26 milyon 579 bin hektar alana gerilemişti. AKP döneminde ise tarıma adeta sırt dönüldü. AKP’nin 16 yıllık iktidarında tarım alanları 2 milyon 816 bin hektar azalışla 23 milyon 763 bin hektara düştü. 1990’dan 2016’ya son 36 yılda ise 4 milyon 93 bin hektarlık tarım alanı kaybedildi.

Çiftçi küstürüldü

Türkiye nüfusu 80 milyona ulaşırken, çiftçi sayısı AKP iktidarı döneminde düştü. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından hazırlanan ‘Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü (BİGEM) Faaliyetleri Mart 2017’ çalışmasına göre, 2002 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’nde kayıtlı çiftçi sayısı 2 milyon 588 bin 666 kişiyken, 2016 yılında bu sayı yüzde 12,5’lik düşüşle 2 milyon 267 bin 176’ya geriledi.

Mercimek ekecek alan kalmadı

Son dönemde fiyatları sert yükseliş yaşayan tarım ürünlerinde ekim alanlarındaki son 10 yıldaki gerileme de dikkat çekici boyutlarda. Buğday ekim alanı 2006 yılında 8 milyon 490 bin hektarken, 2016 yılında yüzde 9,7 düşerek 7 milyon 672 bin hektara düştü. Fiyatı sert yükselen patatesin ekim alanı 10 yılda yüzde 7,9, kuru fasülyenin yüzde 30,3, arpanın yüzde 25, mercimeğin yüzde 40,6, soğanın yüzde 9,1 düştü. Ürünlerde ekim alanı düşünce üretim de düştü ve yurtiçi talebi karşılamak için ithalat hızlandı.

Mazotta, gübrede fiyatlar ‘uçtu’

Ekim alanlarının hızla daraltılmasının yanında çiftçinin üretim maliyetleri de katlanmış durumda. 2002 yılından günümüze gübre fiyatlarında yüzde 232,7 oranında zam yaşandı. Çiftçinin en önemli maliyetini oluşturan mazot fiyatları da sert yükseldi. 2002 yılında mazotun litresi 94 kuruşken günümüze gelindiğinde fiyat yüzde 367 zamlanarak 4 lira 39 kuruşa kadar yükselmiş durumda.

Meraların yüzde 50’si artık yok!

Hayvancılıkta da mera alanları hızla azalırken artan yem fiyatları maliyetleri hızla yükseltti. Yine BİGEM verilerine göre, 1970 yılında Türkiye’deki mera alanı 21 milyon 698 bin 400 hektarken, bu sayı 2016’da yüzde 50,2 düşüşle 10 milyon 811 bin 817 hektara düştü. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde mera alanlarındaki daralma son 45 yılda yüzde 75’e dayanırken bu oran Doğu Anadolu Bölgesi’nde yüzde 55, Akdeniz Bölgesi’nde yüzde 50’ye dayandı.

Yem açığı 15 milyon ton

Meralardaki daralma hayvancılıkta yem açığını doğurdu. Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği’nin (TSÜAB) hazırladığı çalışmaya göre 2016 yılı itibariyle Türkiye’nin yaklaşık 14 ile 15 milyon ton arasında kaba yem açığı bulunuyor. Aynı çalışmada yem bitkilerinin ekim alanlarının tarla arazisi içindeki oranının Almanya’da yüzde 37, Hollanda’da yüzde 31, Fransa’da yüzde 26 olduğu, buna karşın Türkiye’de ise sadece yüzde 7’de kaldığı bilgisine de yer veriliyor.

kuzeyormanlari.org

About armadmin 9322 Artikel
Günlük olaylara toplum duyarlılığını yükseltebilmeyi umuyoruz.