Rıza Zelyut / Ulusalkanal
Türk milletinin tarihini incelerken şunu gördüm: Bu milleti yönetenler, onları bayındır ve mutlu edecek projeler üretemeyince, kurtuluşu dışarıda aramışlar. Örneğin, sonraki dönemde gördüğümüz zayıf Hun yabguları Türk milletini Çin’le ittifak yaparak aldatmışlar, hatta satmışlardır. Aynı biçimde yeteneksiz Gök Türk hakanları ve beyleri de Çin’e yamanmışlar; halkı Çin’den gelecek kurtuluşla kandırmışlardır. Kendileri de Çin’e sığınmışlardır. Sonuç da devletin yıkılması ve Çin egemenliği olmuştur.
1946’dan itibaren, Türkiye, kendisi çözüm üretemeyince yine dış destekli kurtuluş projelerine yönelmiş; Avrupa Birliği karşımıza böyle çıkmıştır. AKP, halkı yıllarca bu yalan proje ile kandırmıştır.
İSLAM BİRLİĞİ BİR YALANDIR
Avrupa’ya eklenerek kurtulma projesinin ham hayal olduğu görülünce AKP yeni bir düşü daha devreye soktu: İslam Birliği… Bunu Ümmet kardeşliği diye de söylüyorlar. ABD destekli bu proje ile Tayyip Erdoğanve adamları, Müslüman Kardeşler hareketini Türkiye’de siyasal bir güç haline getirmeyi başardılar ve iktidara kondular. Bugün Türk halkını, İslam birliği ile oyalıyorlar. Eğitimi de buna göre değiştiriyorlar. Yetişen yeni kuşaklar, Türk olduğunu unutan, dayanaksız bir İslam ideolojisiyle üretilmiş kof ürünler olacaktır.
Çünkü tarihte İslam Birliği diye bir birlik asla olmadı. İslam Devletleri tarihte en çok birbirleriyle savaştılar ve Müslüman, oluk oluk Müslüman kanı akıttı. IŞİD’in İsrail’e, ABD’ye tek kurşun atmayıp Şii ve Alevi Müslümanları katletmesi bunun son örneğidir.
İslam’ın Altın Çağı diye adlandırılan 4 Halife zamanında bile bu 4 halifenin 3’ü suikasterle öldürüldüler… Bugün de Müslümanlar birbirlerini kesmekle kendilerini tatmin ediyorlar. Herkes, kendi zulmünü ve katliamını “İslam bunu emrediyor!” diyerek yasal gösteriyor.
Yani, tarihte İslam birliği hiç olmadı; bundan sonra ise asla olamaz. Bakınız, Erdoğan-Gül ikilisinin 2006’da önünde yere kapandıkları Suudi krallığı, bugün Türkiye’ye demediğini bırakmıyor. Türkiye’nin İslam dünyasında dostu kalmadı.
TÜRK DEVLETLERİ BİRLİĞİ
Türkiye’yi bugün bulunduğu “ikinci sınıf devletler” içinden alıp birinci sınıfa aktaracak bir proje var. O da Türk Devletleri Birliği’dir.
Bu projede Türkiye lider ülke olabilecek konumdadır. Diğer Türk devletleri de buna hazırdır. Kırgızistan, Özbekistan, Tacikistan, Kazakistan, Türkmenistan, Azerbaycan gibi bağımsız devletlerin yanı sıra, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti bu birliğe eklenecektir. Bu büyük coğrafyadaki dil, tarih, kültür ve duygu ortaklığımız, Türk Devletleri Birliği’nin kısa sürede kurulmasını sağlayacaktır.
Dünya Türklüğünün birleşmesi için, Sayın Namık Kemal Zeybek’in deyişi ile, şahsında Bilge Kağan’ın bilgeliğini Kül Tigin’in yiğitliğini birleştiren Kazakistan Türklerinin büyük önderi Nur Sultan Nazarbeyavda çok isteklidir.
Üstüne üstlük Çin tarafından başlatılan Büyük İpekyolu Projesi, Doğu Türkistan’dan Anadolu’ya kadar uzanan büyük Türk coğrafyasını ticari olarak da birleştirecek çok önemli bir altyapı projesidir.
ÖNCE SANAL BİRLİK
Türklere düşen, bu yolu da kullanarak daha kolay biçimde birliği oluşturmaktır.
Bunun için Türk dünyasını hemen internet üstünden birleştirecek bir sanal ağ yaratılmalıdır.
Türk dili ortak dildir. Türk lehçelerinin ortak sözlüğü hazırlanarak internet üstünden gençlerin hizmetine sunulmalıdır. İleride bütün lehçelere uyum sağlayacak ortak lehçe de yaratılabilir.
Mutlaka kültürel tanıtım odaklı Türk Devletleri Televizyonu kurulmalı ve yine üniversitelerde Türk lehçeleri zorunlu ders olarak okutulmalıdır.
Bu işlemleri yürütmek üzere Türkiye hemen Türk Devletleri Bakanlığı adında bağımsız bir bakanlık oluşturmalıdır. Bunu yaparsa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı alkışlarım.
Kuşatılan Erdoğan’ın tek kurtuluş kapısı da burasıdır… Çünkü öbür kapılar yüzüne kapatılmıştır.
TÜRK KIBRIS’A SELAM
Atalarımız Kıbrıs’ı 1571 yılında fethetti. Anadolu’dan oraya on binlerce Türkmen nüfus aktarıldı. 1878 yılında Padişah 2. Abdülhamit adayı İngiliz yönetimine bıraktı. 1961 yılında Rumlar ve Türkler ortak bir devlet kurdular ama Rumlar 1963’ten itibaren adaya el koymaya başladılar. Türkler katledilince 1974 yılında Kıbrıs’a çıkarma kararı alındı. Dönemin başbakanı Bülent Ecevit ile Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan, Türk askerini Kıbrıs’a çıkardı. 20 Temmuz’daki 2. harekat ile başarı perçinlendi. Böylece ada ikiye bölündü.
Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki kozu olan Kıbrıs’ın müzakere masalarında elden çıkartılması felaket olacaktır. Muazzam bir enerji kaynağının da üstünde oturan bu ada; bölgenin kaderini etkileyen en önemli noktadır.
Kuzey Kıbrıs, Türkiye tarafından yeni bir Türk devleti olarak tescillenmelidir. Bu olmaz ise bir federasyon olarak Türkiye ile birleştirilmelidir.
Oradaki Rum propagandasına kanmayan ve dik duran soydaşlarımıza selam olsun…