İstanbul Avcılar Zübeyde Hanım Nikâh Salonu’nda gerçekleştirilen “Türkiye’deki Siyasi Gelişim” konulu söyleşide konuşan CHP İstanbul Milletvekili ve Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başdanışmanı Erdoğan Toprak “Futbolda hakemi 2019 seçiminde YSK’yi yeneceksin” dedi.
Partisi’nin Gençlik Kolu üyelerine yaptığı konuşmada Erdoğan Toprak, “Adalet ve hukuk olmazsa yatırımcı yatırım yapmaz. Gidemediğin yer, dokunamadığınız seçmen sizin değildir.” diyerek parti üyelerinin 2019 seçimlerine hazırlanması gerektiğini vurguladı. Erdoğan Toprak şöyle konuştu:
-Futbolda hakemi 2019 seçiminde YSK’yı yeneceksin
“Parlamenter sisteme dönmek istiyoruz. Yani ortak akla dönmek istiyoruz. 16 Nisan’da yüzde 51’in üstünde oy aldık. Ama YSK çıktı. Futbolda bir terim var, ‘Hakemi de yeneceksin’ diye. İşte, 2019 seçiminde ‘hakemi’ de yeneceksin.
2019 seçimleri var. Türkiye’ye ne getiriyor? Tek adamlığı getiriyor. Bu, Cumhuriyet Halk Partisi’nin sorunu değil, Türkiye’nin sorunudur. Gelin bunda birleşelim. Sonra herkes kendi işine dönebilir. Parlamenter sistem ortak akıl sistemidir.”
-Kafanızı kırdırın ama bel kemiğinizi kırdırmayın
“Günü kurtarmaya bakmayın, uzun vadeye bakın. Hedefinize odaklanın. Bu hedefe giderken kafanızı kıracaklardır. Kafanızı kırdırın ama bel kemiğinizi kırdırmayın. Benim kafamı kırdılar ama belimi kırdırmadım.”
-Atatürk sevgisi yüzde 72. Ondan Atatürkçü oldular
“Atatürk demek çağdaş medeniyetler demek, Atatürk demek güçlü parlamento demek. Peki bugün, Atatürk’e sığınan AKP’nin bunlardan eser var mı, yok. Atatürk güçlü parlamentoya padişahlık yetkilerini devrederken, bugün zat, parlamentodan tüm yetkileri kendisine almak istiyor.”
“Atatürk demek, Türkiye’de sanayinin Anadolu’ya yayılması demektir. Van’a Et Balık Kurumu’nu, Erzurum’a şeker fabrikasını, Kars’a kombinesi, Uşak’a Sümerbank’ı kurmak demektir. Atatürk’ün o saniyesinden Anadolu’da 1960’lıra kadar büyük şehirlere güç yoktur. Yani Atatürkçülük sanayiyi bir yere toplayıp, rantiyeyi yukarı çekmek değildir. Atatürkçülük. Atatürkçülük çocuk yapın demek değildir. Birçok Avrupa ülkesinden önce kadın haklarını vermek demektir Atatürkçülük. Peki, Ak parti birden neden Atatürkçü oldu? Niye yapıyorlar bunu? Çünkü, Türkiye’de yüzde 72 Atatürk sevgisi var.”
“20 .yüzyılda, birçok lider geldi geçti.. Bunların bazıları diktatör oldu, bazılarının fikirleri cılız kaldı. Kaybolup gittiler.. Leninler, Stalinler, Enver Hocalar. Avrupa’da Hitlerler Musoliniler bir şekilde iktidara geldiler. Ama yüzbinlerin, ölüm günü ziyaret ettiği sevgisini kalbinde kalbinde hissettiği bir tek lider gösteremezsiniz”
Onun için Atatürk’ü bugünkü iktidarın kullanmasında kınıyorum. Yüzde 72 Atatürk sevgisi olduğu için bunu kullanıyorlar. ‘Biz başkanlığı ele geçiririz’ provası yapıyorlar.
Yarın öbür gün yani bu Atatürk’ü CHP size yanlış anlatıyor derse şaşmayın, Atatürk’ü elimizden almaya çalışıyorlar. Vallahi buna da yaparlar.”
‘Atatürk dönemi hepimizin dönemi’ diyor şimdi, peki bu lafı niye söylüyor; “Camileri ahır yaptılar” diyor. 2. dünya savaşı asker bir yerden bir yere gidiyor. Yağmur yağıyor, kar yağıyor, asker gidip camide kalıyor. Bundan daha kutsalı ne olabilir? Bunu önümüze sürekli koyuyor. İşimiz zor ama imkansız değil.”
-Gidemediğin yer, dokunamadığınız seçmen sizin değildir…
“Dokunacağız, gideceğiz, bir daha gideceğiz. Unutmayın, gidemediğin yer, dokunamadığınız seçmen sizin değildir…
CHP iktidarında Türkiye’nin birçok alanda önü açılacaktır. Ekonomik, özgürlükler, insan hakları adalet ve güçlü ordusu açısından. Bunu yapabilir miyiz, yapabiliriz. Önümüzde ne var? Çok önemli bir seçim var. Bu seçime nasıl hazırlanacağız bir ordu disipliniyle.. ‘Sen ben yok, biz disipliniyle’ bunu yapabiliriz.”
“20. yüzyılda Atatürk sayesinde bir noktaya geldik. 21. Yüzyılda farklı şeyler yapmamız lazım. 20. yüzyılın eğitim modeliyle, 20 yüzyılın politikalarıyla 21. yüzyıl kucaklanamaz. Çünkü, 21 yüzyıl artık büyük beyinleri yetiştirmeyiz..”
Dünya 4. Sanayi devrimini konuşuyor. Artık 20 yüzyılın emek işçi sınıfı yerine 21. Yüzyılda fabrikalarda birbiriyle konuşan robotlar var. Bizim şunu yakalamamız lazım. Bunu nasıl yakalayacağız. Yetişmiş insan kaynağı lazım. Bunu yaratmamız lazım.”
-Eğitimli toplum, güçlü ordu, güçlü silahlı kuvvetler…
“Bir devletin güçlü olabilmesi 3 temel ayağın üzerine oturur. Hep bu teorimi savunuyorum.
1 – Eğitimli toplum 2 – Güçlü Ekonomi 3- Güçlü silahlı kuvvetler, emniyet. Bunlardan bir tanesi eksik olursa, diğer ikisinin üzerine duramazsınız.
Bu 3 saç ayağını doğru okumanız gerekmektir. İmparatorlukların güçleri de buradan gelir. Sosyal devlette güçlü beyinler yetiştiremezsek bu coğrafyada var olamayız.”
-4 artı 4 artı 4 eğitim Türkiye’nin geleceğini karartacak
“Benim parlamento hayatımda gururla verdiğim oy hangi yasadır derseniz. 8 yıllık temel eğitim derim. Peki, en üzüntü duyduğunuz derseniz. 4 artı 4 artı 4 tür.
Bir tarafta Türkiye’nin yarınlarını kurtaran bir gençlik için kullandığım oy, bir tarafta, Türkiye’nin geleceğini karartan, insan beynini köhneleştiren, belli yerlere kanalize eden, 4 yılda temel eğitim kesen 4 artı 4 artı 4.
Bu, Türkiye’yi kurtarmaz. Çünkü, sanayide hamle yapamazsak ekonomimiz gelişmez. Ekonomi gelişmezse insanımızı doyuramayız, dünyayla yarıştıramayız.
Zaten bunların yaptığı, toplumumuzu uyutarak bu ülkenin başında kalmak. Ülke ağır ağır aşağılara gidiyor oysa.
Umutsuz muyum, değilim. Umutluyum. Türkiye’nin yüzde 50’si bunları kabul etmiyor, büyük kısmı da bunların kandırmacasına kapılmış gidiyor.”
-Eğitimde dini motif çok öne çıkmıştır
“6 defa bir eğitim modelinde değişikli oldu. En sonunda 97 yılındaki modele döndüler. Bazı liselere avantajlar sağladılar. İmam Hatip gibi. İmam Hatiplere karşı değilim. Olacak. Ama pozitif bilimler olmazsa Türkiye’nin felaketi olur.”
-Portekizce Güney Amerika’da nasıl yayıldı biliyor musunuz?
“Portekizliler 1400 yıllarda bir sürü sömürge yapıyorlar. İngiliz ve İspanyollarla yarışıyorlar. Sonra, yönetim kilisenin etkisinde kalıyor. Kilesi eğitime giriyor, yönetime giriyor. Dini motifler her tarafa sirayet ediyor. Sonra Portekizliler, teknolojide geri kalıyorlar. İspanyollar ve İngilizler sömürgelerini artırıyor. Gemilerinde buhar sistemlerini geliştiriyorlar.
Portekizliler ganimetlerini alamamaya başlıyorlar. Bakıyorlar ki teknolojide geri kalmışlar. Hemen gidiyorlar kütüphanelere. ‘Teknolojimizi nasıl geliştiririz’ diye kütüphanelere koşuyorlar. Bakıyorlar ki tüm kitaplar, neredeyse hepsi, dini atıfta bulanan kitaplar. O zaman anlıyorlar ki biz hata yaptık.
İspanyol ve İngilizlere diyorlar ki ‘Bize de yaşam şansı verin’. Onlar da diyor ki, ‘Evet veririz ama Afrika’daki ganimetleri buraya getiremezsiniz. Güney Amerika’ya götürebilirsiniz’. Portekizlilerin Güney Amerika’ya yerleşmesinin altında yatan neden budur. İşte, Türkiye de bu tehlike ile karşı karşıyadır. Eğitimde dini motif çok öne çıkmıştır, pozitif bilim geriye düşmüştür.”
-Tünelin ucunda ışık göründü
“16 Nisan’dan sonra tünelin ucunda ışığı gördüm. Türkiye’nin geleceği gençlerdir. Gençler sorumluluklar almalıdır.
Kendi içinizden güçlü arkadaşlarını öne çıkartın. Kendi içimizle uğraşmak yerine gücünüzü dışarıya harcayın. Ama kademenin yaptığı yanlışlara düşmeyin.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin en büyük rakibi sanıyorum biraz da kendisi. Kendisini bu konuda yenebilirse hedefe çok daha hızlı gidebilir. Türkiye bizden çok şey bekliyor. Türkiye’nin sorunları bizim omzumuzda. Türkiye’yi ya biz alıp bir yere götüreceğiz ya da birbirimizle uğraşarak zaman kaybedip, tek adama teslim edeceğiz.. Bu herkesin sorumluluğudur.”
-Ak Parti bu ülkeye ihanet etmiştir
“Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında Türkiye farklı bir yere gedecek. Yani, Ak Partiyi devirdikten sonra bu ülkenin önü açılacak. Ak Parti bu ülkenin insanına ihanet etmiştir. Bu ülkenin ekonomisine ihanet etmiştir, bu ülkenin ordusuna ihanet etmiştir.
Bu ülkenin düşünürüne ihanet etmiştir, gazetecisine ihanet etmiştir. Günlük politikalarla Türkiye’yi yönetmeye çalıştırlar. Ak Parti gelmeden önce, Türkiye’nin yüksek teknolojiyle ihracatı yukarı giderken, şimdi ihracat yüzde 2’e düşmüştür.”
-Adalet ve hukuk olmazsa yatırımcı yatırım yapmaz
“Ak Parti bu ülkenin ordusuna kumpas kurarak Türk Ordusu’nun büyük bir kısmını cezaevine attı.
Türkiye’de adalet ve hukuku yok ettiler. Adalet ve hukuk olmazsa, Türkiye’ye yatırımcı gelebilir mi? Gelmez. Can ve mal güvenliği olmazsa niye gelsin…
Türkiye’de yüksek öğrenip görmüş işsiz sayısı yüzde 30, bu çok ciddi bir rakam. Neden işsizlik artıyor. Çünkü yanlış yönetilen bir Türkiye’de kimse artık mal güvenliği can güvenliği görmediği için yatırım yapıyor. Bırakın yabancıyı artık Türkiye’de büyük bir kesim yatırım yapmıyor.
Adalet çok ulvi bir şeydir. Adalet çadırın direğidir. O direği alırsanız o çadır çöker. Türkiye’de o çadırın çökmek üzere olduğu söyleyen 69 yaşındaki bir insan hiç ara vermeden Ankara’dan İstanbul’a yürüdü. Haksızlık neredeyse Cumhuriyet Halk Partisi olarak biz onun karşısındayız.”
-Komşularıyla kavga edip gelişen ülke yoktur
“Komşularımızla kavga etmeyeceğiz, komşularıyla kavga edip gelişen bir tek ülke yoktur. Onun için Atatürk’ün bize söylediği ‘Yurtta sulh, cihanda sulh’ politikasını uygulayacağız.
İnsan kaynağı giderse, ekonomisi çökerse savaş pilotları dahi olmadan bir Türkiye, bu coğrafyada bir bütün içinde kalabilir mi, kalamaz. Onun için aklımızı başıma almamız lazım. Yeni bir Türkiye yaratmamız lazım. 21. Yüzyılda güçlü bir Türkiye yaratacağız.
Bunun sırrı vardır. Bunun sırrı da Atatürk’ün bize çizdiği yoldur..”
“Türkiye’de su an ötekileştirme sorunu var, sevgisizlik sorunu var, birbirimizi sevmeme noktası geldik. Bu ülkeyi bölenlere karşı bütünleştirmeye devam edeceğiz…
-Faturası Tayyip Erdoğan’ın önüne konulacak
“Türkiye öyle bir bataklığın içine bilerek çekildi ki ne ileri gidebiliyor ne geri dönebiliyor. BOP projesinin yüzündendir bu. Onun eş Başkanı da Sayın Tayyip Erdoğan’dır. Kendisi söylemiştir zaten. Tunus’la başladı biliyorsunuz bu. Libya’da 3 tane başkent var. Mısır’da bir Generali anti-demokratik bir şekilde işin başına getirdiler. Darbe yaptırdılar. Sonra başkan yaptırdılar. Hani siz karşıydınız. Mübarek’ten ne farkı var Sisi’nin?”
-Türkiye için harcanacak paralar Suriye bataklığa harcandı.
“Tabii, olan Türkiye’ye oldu. Türkiye Suriye bataklığına girmiş oldu. Türkiye Suriye bataklığına girdi de Suriye’ye huzur geldi mi? Hayır Türkiye’ye 5 milyon mülteci geldi. Savaştan kaçtılar. O insanları suçlamıyorum, çünkü onları oradan edenler Türkiye’yi yönetenlerin yanlış politikasıdır.
Suriye ile ticaret yapıyorduk. 2010’da 110 tır 11 ülkeye ihraç yapıyorduk. Her yıl 16.5 milyar Türkiye’nin kasasına para giriyordu. Yetmedi 50 milyar dolar da Türkiye üste para harcadı. 150 milyar dolar. Türkiye için harcanacak paralar Suriye bataklığa harcandı. Bunların hepsinin faturası Tayyip Erdoğan’ın önün konulacak. Bu korkudan dolayı kendini başkanlığa atmaya çalışıyor.”
-Kemal Kılıçdaroğlu
“Genel Başkanımız 2019’da aday olacak mı bilemem ama bir şey söyleyebilirim, aday olursa memnun olacağımı söyleyebilirim..”
cumhuriyet