Hükümete yakın Sabah gazetesi yazarı Yavuz Donat bugünkü köşesinde, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Tuna’yı ziyaretini kaleme aldı.
Donat, Tuna’nın görevi gelişinin üzerinden bir ay geçtiğini belirttiği yazısında “Bu bir ay içinde Mustafa Tuna hiçbir TV’de canlı yayına çıkmadı. Kimseyle kavga etmedi, polemiğe girmedi. Eşi Peykan Hanım bir kez olsun onu makamında ziyarete gelmedi. Doktor ablası… İkisi mühendis, biri mimar, biri doktor olan dört abisi… Belediyenin önünden geçmedi. Kimseye önyargılı yaklaşmadı… Ortak aklı kendisine rehber edindi. Bunlar çok mu önemli derseniz… Bizce evet” diye yazdı.
BELEDİYE HERKESE BORÇLU, KASA SIKINTILI
Belediyeyle ilgili Tuna’dan aldığı bilgileri paylaşan Yavuz Donat şu ifadeleri kullandı:
“Mustafa Tuna Sincan Belediye Başkanlığı’nı bırakırken… Sincan Belediyesi’nin kasasında (Ziraat Bankası’nda)105 milyon lirası vardı. Vadesi gelmemiş borcu 3.5 milyon liraydı. Maaş ödemek gibi bir sorunu ise… Hiç olmadı. Mustafa Tuna, Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na geldi ve gördü ki… ‘Kasa durumu sıkıntılı.’ Belediye… Bankalara borçlu. Piyasaya borçlu… Müteahhitlere borçlu. Sigorta ve vergi borçları birikmiş… ‘Yapılandırma’ durumunda. Büyükşehir Belediyesi, personel maaşlarını ASKİ’den (Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi) destek alarak ödeyebildi. Mustafa Tuna’nın ‘Kaynak arayışı sürüyor.’”
KAPILAR VE ANKAPARK NE OLACAK
İstifa ettirilen eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in projeleri hakkında da bilgiler veren Donat şöyle devam etti:
“Ankara’nın ‘Girişlerinde’ kapılar var. İstanbul’dan, Samsun’dan, Kastamonu’dan, Konya’dan gelenler… Bu kapılardan geçiyorlar. Günlerdir… Çok kişi birbirine sorup duruyor: ‘Bu kapılar ne olacak’ diye. Biz de Mustafa Tuna’ya sorduk: – Ne olacak?
Başkan güldü: – Kapıları kapatacak halimiz yok. Kapılar… Yerinde duracak.”
Gökçek’in en önem verdiği proje olan Ankapark’la ilgili de Tuna’nın söylediklerini aktaran Donat şunları yazdı: “Herkesin merak ettiği bir konu… Konuştuk elbette… Mustafa Tuna dedi ki: Mecburen bitecek. Ama sorun şurada… İşletme maliyetini kim karşılayacak? Belediye mi sübvanse edecek, yoksa Ankapark’a giren mi? Giriş ücreti ne olacak?.. Avrupa’daki, ABD’deki gibi mi?.. Bizim insanımız o paraları ödeyemez ki. Vatandaşımıza uygun bir giriş fiyatı olmalı. İşletme konusunda çeşitli firmalarla temastayız. İşletmeci çıkmazsa… Referandum… Vatandaşa sorarız: Rakam bu, ey halkımız ne diyorsunuz? Referandum güzel şey… Yönetici ‘Benim dediğim dedik’ dememeli…”
