İsmet Özçelik / Aydınlık
Ekonomi AKP’yi erken seçime götürecek kadar kötü. İş daha da kötüleşmeden durum kurtarılmaya çalışılıyor. AKP, “Aşil topuğumuz” dediği ekonomiden vurulmamak için 24 Haziran’da baskın seçime gidiyor.
Ortalık toz duman. Her an bir sürprizle karşılaşıyoruz.
Bütün dünyanın gözü kulağı Türkiye’ye çevrildi. Özellikle de dünyanın “mafyalaşmış finans merkezleri” gelişmeleri yakından takip ediyor.
AKP NE YAPACAK?
Ekonomiyi bu duruma getiren AKP’nin kendisi. Peki seçimde iktidara gelirse ne değişecek? Nasıl bir politika izleyecek? Mevcut politikaları değiştirecekler mi?
Ufukta bir değişiklik gözükmüyor. Hatta, halk için daha kötü günlerin geleceğini söylemek için kahin olmaya da gerek yok.
Hani yandaş bir işadamı “Milletin ….. koyacağız” demişti ya. Benzeri yaşanacak. Olan halka olacak.
Bunu nereden mi çıkarıyorum. Anlatayım:
WASHİNGTON’DAKİ AÇIKLAMA
Erdoğan geçtiğimiz günlerde açıkça Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’i suçlamıştı. “Kendi ayağımıza kurşun sıkıyor” demişti. Bu açıklama üzerine Şimşek’in istifa ettiği, Başbakan Yıldırım’ın istifasını geri aldığı söylendi.
Şimdi aynı Şimşek ABD’de. Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankasının “Bahar Toplantıları”nda. Şimşek’in Washington’da başka görüşmeleri de olduğu ifade ediliyor. Uluslararası finans çevrelerine iktidarın mesajını götürdüğü konuşuluyor.
İKİNCİ, ÜÇÜNCÜ NESİL REFORMLAR
Şimşek ziyaret sırasında, ABD Ticaret Odası ve Turkish Heritage Organization iş birliğinde düzenlenen toplantıda Amerikalı iş adamları, sivil toplum liderleri ile bir araya geldi. Burada Amerikalılara erken seçimi anlattı.
“Seçimleri öne almanın, Türkiye’nin beklentilerini iyileştirdiğini düşünüyorum. Çünkü bu şekilde çok daha hızlı olacak seçimlerden sonra ikinci ve üçüncü nesil reformlara odaklanabileceğimiz beş yıllık yeni bir dönem başlayacak” dedi.
Yani Amerikalılara, istedikleri reformları yapacakları sözü verdi. Şimşek’in Amerika’ya niye gönderildiği böylece ortaya çıkmış oldu.
EKONOMİ BÜROKRASİSİ
Ekonomi bürokrasisinden tanıdıklarımla görüştüm. Kamu bankalarında çalışan üst düzey bürokratlara gelişmeleri sordum.
Umut değil, umutsuzluk hakim. Açıklanan paketlerin içinin boş olduğunu söylediler. “Kaynak yok, olsa dükkan senin” havasındalar. Seçim ekonomisinin mevcut durumu daha da kötüleştireceğine vurgu yaptılar.
Onlar da Mehmet Şimşek’in ABD ziyaretine dikkat çektiler.
HALK KÜFREDECEK
Erdoğan’ın “İmza atmayacak olanlar istifa etsin” tehdidinden fazla etkilenmemişler. Görevden alsalar sevinecek bir halleri var.
“Neden?” diye sordum. Çok konuşmak istemediler. Biri dayanamadı, “Bugüne kadar idare ettik. Ama bundan sonra acı reçete kaçınılmaz. O zaman yolda, sokakta halkın küfürlerini duyacağız. Makam arabasıyla bile dolaşamayacağız. Korkumuzdan nerede çalıştığımızı bile söyleyemeyeceğiz” dedi.
Benzer dönemleri daha önce de yaşadık. Bürokrat haksız da değildi.
ACI REÇETE HAZIRLANIYOR
Ekonomi çıkmazda. Uluslararası mafyalaşmış finans kuruluşlarına tekmil veriliyor. “İstediklerinizi yapacağız” deniliyor.
Daha önce Türkiye’dekilere “faizleri arttırma” sözü verildiği duyulmuştu. Şimdi “yeni nesil reformlardan” söz ediliyor.
“Yeni nesil reformlar” denilen, halka “acı reçete.”
MUHALEFET DE AYNI
Sadece AKP mi? Muhalefetin de durumu aynı. Türkiye seçime gidiyor. Ama iktidar muhalefet program tartışmak yerine başka işlerle meşgul. Muhalefet iktidarı eleştiriyor. Ama kendilerinin yaşanan krizi nasıl aşacakları konusunda dişe dokunur bir şey söylemiyorlar.
Sık sık “AKP’nin 2002-2007 dönemi iyiydi” diyorlar.
“İyi” dedikleri bugün yaşananların sorumlusu olan Kemal Derviş politikaları. Belli ki iktidara gelseler Derviş politikalarına dönecekler.
24 Haziran’da AKP de iktidar olsa, Meclis’teki muhalefet de iktidara olsa faturayı halk ödeyecek.
Herkesin bu gerçeği görerek oy vermesi gerekiyor!