Çocuk İstismarı İle Mücadele Derneği Başkanı Canan Arıtman ile söyleşi
tgb.gen.tr
Üniversitede müfredata çocuk istismarı konusu eklenmeli mi?
Öğretmenlerin %84 ü çocuk istismarı konusunda eğitime ihtiyacı olduğunu belirtti.
Yine, öğretmenlerin %41i meslek yaşamı boyunca çocuk istismarı ile karşı karşıya kalmış. Öğrenci gelip öğretmenine söylemiş. Yani; neredeyse iki öğretmenden biri istismar vakasıyla karşılaşmış. Netice olarak, öğretmenlerin bu konuda mutlaka eğitilmeleri lazım. Eğitim fakültelerinde, sağlık bilimlerinde, hukuk fakültelerinde mutlaka ağırlıklı bir ders olarak okutulmalıdır. Çocuklarımızı bu suçtan korumak istiyorsak çocukla ilgili alanlarda çalışan herkesin eksiksiz bilgi sahibi olmalarını sağlayacağız. Mesela; her dört öğretmenden biri bu suçu kamu görevlisi olarak adli mercilere bildirme zorunluluğu olduğunu bilmiyor.
Karaman’daki Ensar Vakfı yurtlarında 45 çocuğun tecavüze uğramasının ardından hükümet kanadından gelen açıklamalar ile ilgili ne düşünüyorsunuz? Bu olayda hükümetin yapması gerekenler nelerdi?
Türkiye, 2011 yılında bir uluslararası sözleşmeyi imzaladı.Lansorete sözleşmesi. Bu sözleşme çocukların cinsel istismara karşı korunması ile ilgilidir. Sözleşmeyi onaylayan bütün ülkeler bu konularda hizmet politikası geliştirmekle yükümlüdür.
Türkiye ne yapıyor bu konuda.? Gerekliliklerin hiçbirini yerine getirmiyor. Karaman’da yaşanan faciaya bakın. 45 çocuk Ensar Vakfı’nda, Karaman İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’nin yasa dışı yurtlarında, evlerinde tecavüze uğruyor. Tüm ülkeyi kahreden bu olaydan sonra yani inanılmaz şeylerle karşılaştık. Bu konuda çocukları korumakla yükümlü olan aile ve sosyal politikalar bakanı, milli eğitim bakanı, başbakan hepsi, çocukları hiç düşünmeden vakfı koruyucu beyanlarda bulundular. Mağdur çocuklarının haklarını koruma konusunda ne yaptılar? Devlet maddi ve manevi destek oldu mu? Rehabilitasyona başlandı mı? Ailelerle görüşüldü mü? Ailelere destek olundu mu? Bunların hiçbiri yapılmadı, hepsi Ensar Vakfı’nı korumaya çalıştı. Bir kere o yurtlar yasadışı. Bizim yasalarımız diyor ki; ilk ve orta öğretim seviyesindeki çocuklara ancak Milli Eğitim Bakanlığı yurt açabilir. Çocuklarımızı ne idüğü belirsiz yurtların kucağına bıraktılar.
AKP döneminde bu suçların artmasında bir çok neden var. Köydeki ilkokulları kapattılar, taşımalı eğitim gibi uygulaması son derece zor bir yönteme geçtiler. Yatılı bölge okullarını kapattılar. Ayrıca yetkililer denetim ve çocukları koruma görevini yapmayarak çocuklarımızı yasa dışı yurtlara emanet etmişlerdir.
Ensar Vakfı’nın da KAİMDER’in de mutlaka suça iştiraktan yargılanması gerekir. Başbakan, Manisa’da yaptığı bir konuşmada diyor ki; ‘Tecavüzcü cani sapığın hakettiği ceza ne yazık ki ceza kanunumuzda yok.’ 14 yıldır iktidardasınız, niye bunların hak ettiği yasal düzenlemeleri yapmadınız? Niye bunların hak ettiği cezaları alması için yasa teklifi veren milletvekillerinin önerilerini kabul etmediniz? Ben AKP döneminde, 2 dönem milletvekilliği yaptım. İki defa yasa teklifi verdim. Çocuğa yönelik cinsel istismarın cezasının ağırlaştırılmış müebbet hapis olması yönünde. Komisyona bile alınmadı.Kendi sayfamda bu teklifi oylamaya açtım. 1 milyon 350 bin kişi evet oyu kullandı, 2 bin küsürü hayır oyu verdi. Ezici bir çoğunlukla vatandaş bunu istedi. Barolara gönderdim.40 baro yasa teklifimi destekledi. Onun için başbakanın böyle bir şeyden şikayetçi olmaya hiç hakkı yok.
Şu an çocuk istismarının cezası nedir? Yeterli buluyor musunuz?
15 yaş altı çocuklar için 3 ile 8 yıl, ağırlaştırılmış nedenler var ise 8 ile 15 yıldır. Bu cezalar çok yetersizdir.Çocuk ölürse ancak o zaman müebbet hapis veriliyor. Türkiye’de yasal düzenlemelerin de caydırıcılığı yoktur. Ceza yasaları caydırıcılığı sağlamak için yani suçun önlenmesi için yapılır. Çocuğa yönelik cinsel istismar suçu büyük bir insanlık suçudur.
Medyada çocuk istismarı ile ilgili haberlerin artması üzerine Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu bu durumu ‘rencide edici’ bulduğunu söyledi. Bunu nasıl yorumluyorsunuz? Medya ne yapmalı?
Bakanın bu açıklaması da çok yanlıştır. Bakan bu konuda hata üstüne hata yapıyor. Çünkü bu konuda kendisi de suçlu konumda. Devletin çocukları koruması lazım. Eğer bir devlet çocukları koruyamıyorsa o devlet hiçbir şey yapmıyor demektir.AKP’nin yetersizliklerinin ortaya çıktığı bir alan.
Medya burda önemli. Medya toplumu eğitme konusunda görev yapabilir. Yani saçma sapan evlilik programları yapılacağına, survivor gibi programlar yapılacağına bu ülke için, geleceğimiz için eğitici programlar yapabilirler.
Ayrıca, medya bu olguları saklamamalıdır. Toplumun gerçeği neyse onu söylemelidir. Bu ülkede iş güvenliği yok çok işçi ölüyor ama medya bunları söylemesin olur mu? Aynı şekilde bunları da söylemesi lazım. Medya burda öyle bir tavır almalı ki mağdurları korumalı. İsimlerini söylemeyecek, kimliklerini açıklamayacak. Ama failleri açıkça verecek. Yani burada ayıplanacak,suçlanacak tek kişi vardır o da faildir. Çocuğun hiçbir suçu yoktur. Medyanın da bu şekilde davranması gerektiğini düşünüyorum. Aileler damgalandığı için bu olayların birçoğu gizli kalıyor. Çocuk suçlu değildir, çocuğa cinsel obje olarak bakanlar suçludur.
Çalışmalarınızı yürütürken karşılaştığınız zorluklar oluyor mu?
Çocukları eğitmek için bir broşür hazırladık. 6 ile 10 yaş arasındaki çocukların kullanabileceği resimli bir broşür.Hem anne-baba hem de çocuklar için oldukça faydalıydı. Bu broşürü İl Milli EğitimMüdürlüğü bize dağıttırmadı. Onbinlerce bastırdık, milli eğitim müdürlüğünden dağıtma izni istedik. İzin verilmedi. 3 kişilik heyet bir şey yazmış:Bunlar bu yaş grubuna uygun değildir onun için dağıtamazsınız. İtiraz ettik. Bu broşürü on iki kişilik bilim kurulu hazırladı, hepsi uzman,hepsi profesör, adli tıpçı bile var,bir uzman heyet hazırladı diyerek itiraz ettik. .Bir daha değerlendirelim dediler ve yazılı belge ile cevap verdiler. Uygun bulmuşlar yalnız siz bunu dağıtamazsınız, bize verin biz ilçe eğitim müdürlerine verelim,onlar okullarda dağıtsınlar dediler. Bu ne demektir?Biz bunu dağıttırmayacağız demektir. Biz her şeye rağmen çocuklara ulaşmaya anne ve babalara ulaşmaya onları eğitmeye ve kendilerini korumayı öğretmeye çalışıyoruz.
Son olarak gençler için bir öneriniz var mıdır?
Türkiye’deki akademik araştırmaların en az olduğu alan çocuk istismarı. Üniversitedeki gençlerimizden bu konuda çalışmalarını bekliyoruz. Çözüm önerilerini hep birlikte geliştirmek istiyoruz. Tedavi-rehabilitasyon, mağdurun yasal haklarının korunması, eğitimler, suçun önlenmesi gibi her alanda fikir sahibi olmalı ve omuz omuza mücadele etmeliyiz. Çocuk İzleme Merkezleri kuruldu, ancak Türkiye’de toplam 17 tane var. Bu merkezler bütün illerde açılmalı, olmayan yerler için bölgesel merkezler açılmalı.
Türkiye’de onbinlerce vaka ancak devlete bağlı iki tane tesis var. Yirmişerden toplam kırk yataklı. Bütün bunları düzeltmek için gençlere büyük görevler düşüyor.
Sevgi, dostluk, kardeşilk dolu yarınları başı dik, onurlu Türkiye’yi birlikte yaratacağız.
ÇÖZÜM BATAKLIĞI KURUTMAK
Çocuk istismarında son yıllarda gözlemlenen artışın sebebi nedir? Nasıl yorumluyorsunuz?
Özellikle son 14-15 yıl içerisinde çocuğa yönelik cinsel istismar suçu katlanarak arttı. Bunun en önemli nedenlerinden biri, iktidarın yarattığı atmosferdir. 9 yaşında çocuklar evlenebilir diye yayınlar yapılıyor. Diyanetin resmi sitesinden bir babanın çocuğuna şehvet duyması normaldir fetvaları verilerek açıkça ensest ilişkiye teşvik ediliyor. Küçücük kız çocuklarına türban takılıyor. Bunun anlamı şudur: Onu çocuk olarak görmüyorum, onu cinsel obje olarak görüyorum.
İktidar bu konuda bir bataklık yarattı. Çözüm için o bataklığın kurutulması lazım. Türkiye AKP’den kurtulmalı.
