“KORAL”
Mutlaka Okuyun / Nerden NEREYE…
Bugünleri gösteren Allah’a sonsuz şükürler olsun…
Milli projelerde sayısız başarı yakalayan ASELSAN, geçtiğimiz günlerde yeni bir mühendislik harikası olan KORAL’ı Silahlı kuvvetlerimize kazandırdı.
Uzun zamandır kara bulutlarla kaplanmış ülkemizin ve psikolojimizin yüreğine su serpen bu gelişme açıkçası bana ilaç gibi geldi. Hatta moral düzelten bir gelişme olmaktan çok umutları arttıran ve ülkemize olan güveni tavan yaptıran bir gelişme bu. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun.
Belki bilinçli olarak yapılıyor belki de genel eksikliğimiz. Yeterince anlatılamayan önemi kavranılmayan bir gelişme bu bence.
Aslında bu proje bir iki gün önce TSK’ye verilse de Temmuz ayından beri Hatay’da binlerce teste tabi tutuldu. Rus uçaklarına karşı test edilen KORAL’ın bu testleri üstün başarı ile tamamladığı belirtiliyor.
Türk mühendisler tarafından tasarlanan Mobil Elektronik Harp Sistemlerinden 5 tane batarya hemen Suriye sınırına konuşlandırıldı. Sistem de radar, uçak, füze ve S-400 sistemlerini ‘kör’ edip etkisiz bıraktı.
Bu ne demek? Bundan sonra bu coğrafyada bizden habersiz kuş dahi uçmayacak demek.
Radarlarının yayınlarını tespit eden, hedef radarlarının karıştırılıp, aldatılmasını ve iş yapamaz hale getirilmesini sağlayan KORAL teknolojisini duyunca aklıma hemen 4 defa yanlış hedefleri vuran Rus ve Esed uçakları geldi. Bu konuda tabi ki doğrulama bekleme yanlış olur ama böyle olduğunu hayal etmek bile çok güzel.
Konunun uzmanları da bu gelişmeyi doğruluyor. Dış Politika ve Güvenlik Araştırmaları uzmanı Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın durumu, bölgede Rusya ile elektronik kılıç kalkan oynamaya benzetiyor.
Bölgeye S-300, S-400 gibi füzeleri ve KORAL projesinin Rus versiyonu Krashuka-4 gibi savaş modüllerini getiren Rusya, elektronik harp anlamında Türkiye’den zayıf durumda.
Tamamen milli imkanlarla ASELSAN tarafından üretilen ve Konya’ya konuşlandırılan sistemin Türkiye’nin yüzde 80’e yakın bir alanını etkisi altına aldığı görülmüş.
Artık, orduların gücünün sayı ile belirlenmediği dönemde yaşıyoruz. Geleceğin savunma teknolojisi “elektronik savaş birimleri” olacak. KORAL projesi de bu alanda Türkiye’nin attığı büyük bir adım olarak görülürken, savunma envanterinde KORAL muadili savunma sistemi olan çok az ülke bulunuyor.
İşte asıl bomba… Dünya üzerinde bu sistemleri tasarlayıp üretebilen ülke sayısı ise birkaç tane..
Bu bilgiler hep tek taraflı değil mi? Yani bu konuyu biz biraz abartıyor olabiliriz. O zaman KORAL konusunda dünyanın silah devleri ve teknolojiyi elinde bulunduran ülkeleri Ruslar ve ABD’liler bu konuda ne demişler bakalım.
Rusya Jeopolitik Sorunlar Akademisi Öğretim Üyesi Konstantin Sivkov, “Koral sistemlerini tam olarak bilmiyoruz. S-400 füzelerimiz için engel teşkil edebilir. Bu füzelerin kör olma olasılığını düşünmek bile çok tehlikeli” dedi.
Adı gizli tutulan bir başka Rus radar uzmanı ise şöyle konuştu: “KORAL son derece tehlikeli bir sistem. Bölgedeki tüm sistemleri kör ettiğine dair bazı duyumlar aldık. Birleşmiş Milletler bu konuda gereğini yapmalı.”
Görüyor musunuz, herkese istediği silahı üretip satan, istediği yerlerde bu silahları deneyen Rusya, Türkiye’yi Birleşmiş Milletlere şikayet ediyor. Peki ne diyecek, Türkiye bir silah üretmiş bizim silahlarımız etkisiz hale geldi, buna engel olun diyecek” Allah’ım bu günleri de gördük ya…
Siz bence Türkiye’nin gazını kesin, turist falan göndermeyin ama bunu yapmayın, 72 buçuk millet güler size benden söylemesi.
Peki Rusya’yı boş verdik. Dost ve müttefik ülkemiz ABD bizim bu silahımızla iftihar etmiştir herhalde.
ABD’li uzmanlar “KORAL’ın kör etme yeteneği korkunç boyutlarda. Uçağın roketlerini yanlış hedeflere gönderme yeteneği de sadece KORAL’da var” şeklinde görüş bildirdi.
Sonuç olarak bir Jammer sistemi olan KORAL, “geniş frekans yön kapsama” kabiliyeti ile geniş bir alanı kontrol altına alıyor. Uçak, tank ve helikopterleri aynı anda köreltilebiliyor. Füzeleri havada imha edebiliyor. İstenirse yönünü değiştirip farklı hedeflerde patlatabiliyor. Savaş uçaklarının yön bulma yeteneğini ortadan kaldırıyor.
Bir rüya gibi sanki değil mi?
Hani bir zaman malum orantısız zekaya sahibiz diye abuk subuk işler yapan arkadaşlar diyordu ya,
“Bu daha başlangıç” diye
Evet bu daha başlangıç ve yapılan projelerin sadece küçük bir kısmı.
Pil bataryasına kadar tamamını TÜBİTAK tarafından geliştirilen 200 kilometre menzili SOM füzesinin menzilinin 500 kilometreye çıkarılması için çalışmalar devam ediyor.
ROKETSAN tarafından geliştirilen, helikopter platformlarının yanısıra diğer hava,kara ve deniz platformlarından kullanıma uygun bir tanksavar füze sistemi olan UMTAS her gün geliştiriliyor.
TUSAŞ tesislerinde üretimi tamamlanan ilk T129 A helikopterleri birçok ülkenin sipariş listesinde bulunuyor.
Jandarma Genel Komutanlığı ve MKE’nin ortaklığıyla geliştirilmiş yüzde 100 Türk yapımı bir keskin nişancı silahı olan BORA-12 (JNG-90) attığını tam 12’den vuruyor.
Adını bir süre önce PYD mevzilerine attığı toplarla duyuran T-155 Fırtına obüsüleri, Türkiye’nin kendi ürettiği ilk topçu sistemi. Obüsler F-16 savaş uçaklarından sonra en etkili silahların başında geliyor.
İsmini Kurtuluş Savaşı’nda 5. Süvari Kolordusu’nu komuta eden Fahrettin Altay’dan alan üçüncü nesil ana muharebe tankı olarak geliştirilen Altay tankları döneminin en modern tanklarından birisi oldu.
Bu kadar mı sizce?
Daha Milli torpidomuz AKYA’dan, Milli Gemimiz MİLGEM’den, İnsansız Hava aracı ANKA’dan, Milli Gemisavarımız ATMACA’dan, Zırhlı Muharebe Aracımız ARMA’dan, Kirpi, Cobra, Pars zırhlı araçlarımızdan bahsedemedik.
Ya Göktürk Milli Keşif Uydumuza ne demeli? Mini İnsansız Hava Aracımız Gözcü’ye peki, Kasırga TR-300 füzelerimize, Milli piyade tüfeğimize, İnsansız deniz araçlarımıza, TÜBİTAK’ın geliştirdiği akıllı bombalarımıza ve daha neler neler?
Çok havalı bir söz var söylemeden edemeyeceğim. Bunlar belki de “buzdağının görünen yüzü”.
Biz geçen haftaki yazımızda “Askerin kadar konuş” derken, olayın manevi yönünü ortaya koymuştuk. Bazıları bu yazıyı çok hamasi ve hayalci bulmuş.
Alın o zaman size bilimsellik, alın size teknoloji, alın size gerçekçilik.
Ama şunu unutmayın, bazen herşey hayal etmekle başlar, sevdayla sürer, vatan sevgisi, bayrak sevgisi ile başarıyı getirir.
Daha önce de belirtmiştim. Eskilerin güzel bir lafı var, “Kötü komşu insanı ev sahibi yapar” diye.. Yıllardır, içeriden ve dışarıdan bu ülkeye saldıranlar, elinizden geleni ardınıza koymadınız, içten ve dıştan her türlü operasyonları denediniz ama olmadı, başaramadınız. Ama kötülük yapalım derken uyuyan devi uyandırdınız, 2000 yıllık bir kurumu hantal, verimsiz ve işlevsiz halinden dünyanın en gelişmiş ordularından birisi haline getirdiniz.
Buraya kadar biz çok düşündük, bundan sonrasını da siz düşünün artık…
Gazeteci-Yazar Burkay Erzurum
www.facebook.com/TeroreKarsiTopyekunMucadele/photos/a.758086234292386.1073741828.752473921520284/774293122671697/?type=3&theater
