Ulaştırma Bakanlığı’nca 3’üncü Köprü Kuzey Marmara Otoyolu İstanbul Beykoz-Riva/İshaklı Geçişi’ne ilişkin hazırlanan imar planına TMMOB’a bağlı dokuz oda tarafindan açılan davada bilirkişi raporu çıktı. Bir aykırı görüşün yer aldığı raporda üç uzman söz konusu planın planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olmadığını belirtti.
İstanbul 8’inci İdare Mahkemesi tarafından atanan dört bilirkişi tarafından 1/5 bin ölçekli Kuzey Marmara Otoyolu Beykoz-Riva/İshaklı Geçişi İmar Planı değişikliğiyle ilgili hazırlanan rapor dört bölümden oluşuyor. Bilirkişi raporunda söz konusu plan değişikliğinin doğal varlıklar üzerinde yapılaşma tehdidi oluşturacağı ve imar planının Çevre Düzeni Plan Raporu’nda kentin büyümesinin doğu-batı yönünde olması gerektiği yönündeki ana kararlarla uyumlu olmadığı belirtildi.
‘Kuzey Marmara Otoyolu projesinin gerçekleştirilmesi mümkün değil’
Bilirkişi raporunda İBB Meclisi tarafından 2009 yılında onaylanan 1/100 bin Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nda dava konusu bölgede Kuzey Marmara Otoyolu’na ilişkin geçişin öngörülmediği belirtilerek “Bu çerçevede dava konusu 1/5 bin ölçekli nazım imar planında öngörülen Kuzey Marmara Otoyolu geçiş ve buna bağlı olarak öngörülen ulaşım altyapısı çevre düzeni planı öngörülerine uygun değildir. Diğer bir anlatımla İstanbul için gerçekleştirilecek bir planlama çalışmasında en üst kademedeki plan olan çevre düzeni planı koşullarına göre dava konusu alanda Kuzey Marmara otoyolu projesinin gerçekleştirilmesi olanaklı değildir”dendi.
Raporun aynı bölümünde “3’üncü köprü ve Boğaz Geçişi ile bağlantılı yollarına (Kuzey Marmara Otoyolu) yönelik gösterim salt bir güzergah olarak değil, çevresinde yaratacağı etkiler de göz önüne alınarak çevresiyle bir bütünlük içinde geliştirilmeli” ifadelerine yer verilirken ‘söz konusu ulaşım altyapısının alanda inşa edilmesi, bölgenin erişilebilirliğini artırabileceği gibi, çevresinde yapılaşma baskısı oluşturabilir’ görüşü yer aldı.
Uzmanlar, Çevre Düzeni Planı Raporu’nda yer alan“İstanbul’un gelişmesinin doğu-batı yönünde doğrusal bir biçimde olması gerekmektedir, kentin kuzeye doğru gelişmesinin büyük riskler oluşturacağı belirtilmiştir” ifadelerine atıf yaptı.
Otoyolu imar planı, İstanbul Çevre Düzeni Planı ile bütünlük oluşturmuyor
3’üncü köprü ve Boğaz Geçişi ile bağlantılı yollarını kapsayan Kuzey Marmara Otoyolu güzergahının, çevre düzeni planında gösterilmemiş olmasının nitelik ve kapsamı yönünden köprü ve bağlantı yollarının varlığını tartışmalı hale getirdiği görüşünü paylaşan bilirkişiler “Bu kapsamda Çevre Düzeni Planı kararları ile dava konusu 1/5 bin ölçekli Kuzey Marmara Otoyolu İstanbul İli Beykoz İlçesi Riva-İshaklı Geçişi Nazım İmar Planı değişikliği kararları arasında plan kademelenmesi yönünden tutarlık ve bütünlük bulunmadığı” yönünde görüş bildirdi.
Şehircilik ilkelerine, kamu yararına uygun değil
Dava konusu 1/5 bin ölçekli Kuzey Marmara Otoyolu Beykoz -Riva/İshaklı Geçiş İmar Planı değişikliği ile öngörülen ulaşım altyapısının çevresinde yapılaşma baskısı oluşturabilecek nitelikte olduğu uyarısının yapıldığı bilirkişi raporunda şu ifadelere yer verildi:
“İstanbul kent bütünü ve ülke ölçeğindeki yatırımın bu baskıyı oluşturması beklenmeli. Bu yönüyle kentin kuzeye gelişmesine neden olabilecek. Ayrıca 2012’den günümüze dek devam eden inşaat sürecinde alandaki doğal değerlerin bütünlüğü olumsuz yönde etkilemiştir. Bu çerçevede kesin bir şekilde uzak tutulması gereken ‘Toleranssız Alan’ ve tarım ve reakreasyon gibi sınırlı faaliyete izin verilecek ‘sınırlı tolerans alan’ üzerinde yapılaşma baskısı oluşturmakta bu durum ise çevre düzeni planı ana kararlarıyla uyumsuz bir durumu ortaya çıkarmaktadır. Bu yönüyle dava konusu planlar planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun görülmemektedir.”
Planlanan otoyol doğal varlıklara zarar verecek
Uzmanlar bilirkişi raporunun son kısmı olan ‘plan yaklaşımı’ bölümünde de şu görüşe yer verdi:
“Dava konusu planda Çevre Düzeni planı bütününde tanımlanan kentsel büyüme ilkelerine ve İstanbul kuzeyi için benimsenen doğal varlıkların korunması yaklaşımına aykırı bir tutum geliştirilmiştir. Bu tutumun bölge bütünü içinde doğal varlıkların oluşturduğu bütünlüğü ve sürekliliği zedeleyici sonuçlar oluşturması kaçınılmazdır ve planlama ilkeleri ve şehircilik esaslarına uygun bir yaklaşım olarak değerlendirilmemektedir.”
Raporda üç uzmanın plan hakkındaki olumsuz görüşlerine karşı aykırı oy kullanan bir uzman ise söz konusu imar planın planlama ilkeleri, şehircilik esasları ve kamu yararına uygun olduğunu belirtti.
RIFAT DOĞAN
diken
foto:dha