Heyecan verici bir gündü. Merakla ve sabırsızlıkla bu kurultay işi ne olacak diye bekledik. Haberleri takip ettik, haber kanallarının yanından ayrılamadık.
Peki ne oldu? Bu gün ne getirdi, ne götürdü?
Mahkemeler arka arkaya kararlar aldı. Bunu Mhp’li muhaliflerin avukatları yakından takip etti.
Biz şunu anladık sonunda: Bu kurultayın yapılmasında hukuki bir sorun yoktur, ve polis elinde bir yazı olmamasına rağmen otele girişi engellemektedir. Hukuka aykırı davrandıkları için de Sn. Akşener Ankara Emniyet Müdürüne, Ankara Valisine ve Adalet Bakanına dava açmıştır.
Peki, buraya kadar tamam. Ancak bütün bu olanlar bir gün öncesinden geliyorum diyordu. Yani kurultayın yapılacağı otele gidenler bu durumu önceden biliyorlardı. Şaşırtıcı hiç bir şey olmadı.
Mhp li delegeler akın akın Ankara’ya geldiler. 920 civarı kişi imza verdi. Kurultay’ın toplanması için bütün şartlar oluştu. Hatta 20.000 kişi de destek için kurultayın yapılacağı bildirilmiş olan otelin önüne geldi.
Burada sevindirici olan birilerinin bir başlangıç yapmış olması, ve arkasından insanların harekete geçmesi. Ülkemiz için çok önemli olan dinamizmin ortaya çıkması. Öldüğü zannedilen bir hareketin silkinerek doğrulması..
Ama bir şeyin eksikliğini hissettik. Karşı safta yer alanların ne yapacakları biliniyordu. Buna karşılık ülkeyi yönetmeye talip olan grubun, ya da gruptan birilerinin bir çözüm bulması beklentilerimizi karşılayacaktı. Örneğin, herkes orada iken, otelin önünde o kurultay yapılamaz mıydı? İlla ki bir çatı mı lazımdı? Her şey ileri bir tarihe ertelendi. Bu ülkenin kaybedecek vakti var mı? Yaratıcı ve dinamik bir hareket tarzı ortaya konmaması , öyle gözüküyor ki, birilerini müthiş sevindiriyor. Bizi de müthiş üzüyor.
Yola çıkan muhaliflerin bir zaman planı var mı diye düşünüyor ve endişeleniyoruz.
Ortaya seçim, sandık gibi laflar çıkıyor, ve muhaliflerin bütün bu şaibeli konuları stratejik bir şekilde çözümlemiş olup olmadıklarını bilmiyoruz.
Kısaca, stratejik deha ihtiyacı hissediyoruz.
Umuyoruz.
Anadolu ve Rumeli Medya
